Gazetecilerle bir araya gelen TruKKer Türkiye Genel Müdürü Hakan Arıkan, lojistik sektöründe 17 yıllık deneyime sahip biri olarak 2021 Ağustos ayından beri TruKKer yapılanmasının başına geçtiğini söyledi. Türkiye’nin TruKKer içinde 8. ülke olarak faaliyete geçtiğini belirten Arıkan, iş deneyimleri arasında kurum içi girişimlerinin geliştirilmesinden yürütülmesine kadar projeleri yürütmek olduğunu kaydetti.

TruKKer’dan bahseden Arıkan, dünyada kullanılan sistemin Türkiye’ye adaptasyonunu tamamladıktan sonra yük sahipleriyle kamyoncuları buluşturan bir platform olarak çalışmaya başladıklarını belirtti.   Yaklaşık 5 yıl önce start up girişim olarak faaliyetlerine başlayan ve aldığı yatırımlarla 8 ülkede organizasyonunu tamamlayarak bölgesel bir yapıya dönüşen dijital taşımacılık ağı TruKKer’ın faaliyetlerine ağırlıklı olarak yurtdışı taşımalarla başladığını ancak planları arasında yurtiçini de güçlendireceklerini vurguladı.

Arıkan sözlerine şöyle devam etti: “Dubai merkezli bir şirket olarak Mısır’da, Suudi Arabistan’da, Birleşik Arap Emirlikleri, Hindistan’da Umman ve Ürdün’de ofislerimiz var. Orta Doğu ve Kuzey Afrika’nın en büyük dijital platformuyuz ve aldığımız yatırımla da dünyada ilk 5 şirket arasında yer alıyoruz. Bizim için bu bilgi birikimini Türkiye’ye getirmek önemliydi. Aslında bir yazılım şirketiyiz ve Hindistan’da büyük bir teknoloji merkezimiz var. Teknoloji şirketi olsak da bir lojistik şirketi gibi hareket ediyoruz.

Eylül ayından bugüne 41 ülkeye nakliyat gerçekleştirdik. Yurtiçinde ise Gebze, İzmir ve Bursa’da ofislerimiz var. Her ne kadar dijital bir platform olsa da fiziksel ofislerimizle faaliyetlerimizi daha hızlı ve güvenle yürütebiliyoruz.”

TruKKer Türkiye olarak tahmine dayalı analiz odaklı eşleştirme modeli sayesinde müşteriden talebi aldıkları anda mevcut erişilebilir kamyonları, filo ve bireysel kamyon sahiplerinden temin ettiklerini söyleyen Arıkan, sistemin işleyişini de şöyle aktardı: “Araç sahipleri, TruKKer web sitesinde doğrudan talep oluşturarak, WhatsApp Bot uygulamasını kullanarak veya direkt kanallarımıza başvurarak sisteme dâhil olabiliyor. Kaydolduktan sonra, şirket içi ürün yükleme panosu uygulaması aracılığıyla satıcılar, kendilerini kamyon tipi filolarıyla kaydedebiliyor ve detaylı bilgiler ekleyebiliyor. Bir sürücüye bir yük atandığında, operasyon ekibi WhatsApp botu aracılığıyla iletişim kurabiliyor.”

“Pandemi dijitalleşmeyi hızlandırdı”

Erkport Yalova Limanı’na Yeni Otomotiv Terminali Kurdu Erkport Yalova Limanı’na Yeni Otomotiv Terminali Kurdu

Pandeminin lojistik sektöründe dijitalleşmeyi hızlandırdığını da ifade eden Arıkan, tedarik zincirindeki her adımın dijitalleşmesinin ise daha da artacağını söyledi. Arıkan, bu konudaki görüşünü, “Hammaddenin fabrikaya, üretim hattındaki ürünün raflara ulaşması, bunların hepsinin hem dijitalleşmesi hem şeffaflaşması hem de hızlanması ve bunların hepsi olurken de mümkün olduğu kadar tedarik zincirinin kırılmadan bunun yapılması her zamankinden daha önemli hale geliyor” sözleriyle açıkladı.

Arıkan, son yıllarda pandeminin yanı sıra araç arzındaki daralma, sürücü bulunabilirliğindeki azalma ve talebin aşırı dalgalanmasına bağlı olarak navlunlarda beklenenden fazla değişim ve yüksek artışlar sonucu fiyat dengesizlikleri yaşandığına da dikkat çekti. Arıkan, bu nedenle anında fiyat üretebilen dinamik fiyatlama alt yapıları kullanan dijital platformların, müşterinin şeffaflıkla fiyatlara ulaşması gibi bir dizi avantaj sağladığını ifade etti

Arıkan:  “Araç sayısı, ihracattaki artışı karşılamakta zorlanıyor”

Konuşmasında Türkiye’deki kamyon ve TIR sayısının yeterli olmadığına da değinen Hakan Arıkan, ihracatın sürekli artış göstererek rekorlar kırmasının ülke ekonomisi açısından sevindirici olduğunu ancak sektör olarak zorlandıklarına değindi. Arıkan, konuyla ilgili şunları söyledi: “Türkiye'de araç arzı istenilen kadar artmıyor ve bu gittikçe darboğaz haline gelmeye başladı. Araçların yaşı da büyük, şoför sıkıntısı da var. İhracatın bu kadar çok arttığı bir ortamda araç ve şoför sıkıntısı sektörün çok büyük bir problemi haline gelmeye başladı. Türkiye’de bugün yaklaşık 891 bin adet kamyon ve TIR var. Bu sayı son 5 yılda sadece yüzde 6 arttı. Ancak bu ihtiyacın çok altında. Geçmiş yıllarda bu artış çok daha yüksekti. Örneğin 2003-2010 arasında yüzde 179 arttığını düşünürsek bu çok daha iyi anlaşılacaktır. Bir başka önemli nokta ise K1 belgesi. Her ne kadar trafiğe kayıtlı TIR ve kamyon sayımız 891 bin gözükse de yurtiçi bireysel nakliyecilerin sahip olması gereken K1 belge sayısı sadece 110 bin. Söz konusu belgeye çoğunlukla birer araç kayıt ettirildiğinden yurt içinde kullanılan bireysel araç sayısı 150 bin civarında. Bu da aslında trafiğe kayıtlı araç sayısının çok azının bireysel yurt içi kamyonculardan oluştuğunu gösteriyor. 2010 yılından sonraki periyotta pazara giren yeni araç sayısının azaldığını görüyoruz. Türkiye’nin büyüme rakamları ve ihracat hacmi düşünüldüğünde gerçekten araç arzındaki artışın çok az olduğunu ve artık oluşan talebi karşılayamadığını söyleyebiliriz.”

Editör: Akın Öcal