COVID-19 salgını devamında küresel tedarik zincirinde yaşanan kırılmalar uluslararası ticarette sorunları tetiklerken sağlıklı bir lojistik sisteminin önemi de bir kez daha kanıtlandı.

16 Kasım’da logitrans Uluslararası Lojistik Transport Fuarı’nda düzenlenen “Kriz Dönemlerinde Tedarik Zincirlerinin Sürekliliği” adlı panelde konu konu ele alınırken nasıl bir yol izlenmesi gerektiği, ülkelerin lojistik ve taşımacılık sektörüne nasıl bakmaları gerektiği ortaya konarken Türkiye özelinde yaşanan durum değerlendirildi. Panelin moderatörlüğünü Uluslararası Nakliyeciler Derneği -UND İcra Kurulu Başkanı Alper Özel yaptı. 

Karakaş: “Krizlere karşı sektörün avantajlarını kullanıyoruz”
Ticaret Bakanlığı Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdür Yardımcısı Dr. Yusuf Karakaş, taşımacılık sektörünün ihracata verdiği katkıyı artırmak için bakanlık olarak sektöre önemli destekler sağladıklarını söyledi. Karakaş, “Uluslararası karayolu taşımacılık sektörü büyük avantajlara sahip. Sektörün sunduğu destek ile tedarik zincirindeki kırılmalardan en az etkilenen bir sistem geliştiriyoruz. Tedarik zincirindeki sorunların üstesinden gelebilmek için devlet desteklerini yürürlüğe koyduk” dedi. 

Şener: “Krizler kaslarımızı güçlendiriyor”
UND Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Şener de “Bir sektörü desteklemek istiyorsanız lojistiğe dokunun” diyerek sektörün gücüne dikkat çekti. Şener, “Bölgemizde birçok kriz yaşanıyor ve sektörümüz krizlere alışık. Biz burada bu kadar sorun içinde nefes almaya çalışan bir sektörüz. Türk taşımacısı olarak bizim lojistik becerilerimiz var. Bizi bu hale krizler, zorluklar getirdi. Kriz bizim kaslarımızı güçlendirdi, duyarlılığımızı artırdı. Elbette kriz istemeyiz ama krizlerin sektörümüzü güçlendirici etkisi var” dedi. 

Ereke: “Süreçleri basitleştirip hızlandırmaya çalışıyoruz”
IRU Türkiye Daimi Temsilcisi Erman Ereke, ise Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte Türkiye üzerinden geçen Orta Koridor’un artan önemine dikkat çekerek, bu hatta sorunların bulunduğunu ve süreçlerin iyileştirilmesi için yaptıkları çalışmalardan bilgiler verdi. Ereke, “Süreçleri basitleştirip hızlandırmak için çalışıyoruz. TIR sisteminin dijitalleştirilmesini geliştiriyoruz. Bununla birlikte yeşil hatların oluşturulması istişare ediliyor. Doğu-Batı aksında oluşturulan yeşil koridorlarda daha hızlı taşımalar yapılıyor.  Bugün Çin’den Türkiye’ye olan taşımalarda TIR sistemini dijital olarak kullanılabilecek bir sisteme sahibiz. Sınır geçişleri üzerinden kolaylaştırma sağlayabiliyoruz. Geçiş Belgelerinin dijitalleştirilmesi, Ro-Ro maliyetlerinin düşürülmesi için de istişarelerimiz devam ediyor” dedi. 

Hong Konglu Lojistik Şirketi Lalamove Türkiye’de Hong Konglu Lojistik Şirketi Lalamove Türkiye’de

Sazak: “Yaptırımlara rağmen Rusya’nın ticareti artıyor”
TUM Strategy Kurucu Ortağı Selim Can Sazak da Rusya-Ukrayna savaşının dünya ticaretine etkilerini değerlendirerek, ortaya çıkan rakamların izlenimlerden çok daha farklı olduğunu söyledi. Sazak, “Rusya sadece bizimle ve Çin ile ticaret yapıyor gibi bir izlenim var. Ancak  Rusya’nın İngiltere’den, Hollanda’dan, Almanya’dan ithalatı var. Daha ilginci Rusya’nın bu ülkelere artan bir ihracatı var. Savaşa rağmen kritik sektörlerde ticaretin devam ettiği görülüyor” dedi. 

Baydarol: “Vize engeline mütekabiliyet uygulamalıyız”
UND AB Danışmanı Can Baydarol ise belirsizliğin hakim olduğu bir dönem yaşandığını, Rusya-Ukrayna savaşı bittiğinde belirsizliğin yerini krizin alacağını söyledi. Baydarol, izlenmesi gereken yolla ilgili şunları söyledi: “Bizim stratejik bir karar almamız lazım. Mütekabiliyet mi uygulayacağız yoksa tedarik zinciri kırılmasın mı diyeceğiz? Tedarik zincirinin kırılması bizden çok Avrupa’nın sorunu. Eğer senin bana uyguladığını ben sana uygularsam tedarik zinciri ne olacak? Avrupa Komisyonu ile bir transit anlaşması yapılması gerekiyor. Bunu Polonya yaptı. Ancak karşımızda siyasi bir duruş var ve bunu zorlamak gerekiyor. Bunun yolu da Türkiye’ye gelen Avrupalı sürücülere mütekabiliyet uygulamaktır” dedi. 

Editör: Akın Öcal