Mercedes-Benz Türk, 2023 yılına göre üretimdeki kadın çalışan oranını iki katına çıkardı. Üretimde her bölümde kadın çalışanları istihdam eden Mercedes-Benz Türk, üretim sahasındaki kadın istihdamını artırmak ve mevcut istihdamın sürekliliğinin sağlanması adına, yenilikçi çalışmalara imza atıyor. 

TAİD Gözünden Ticari Araçların Ekonomiye Etkisi TAİD Gözünden Ticari Araçların Ekonomiye Etkisi

Mesleki yeterlilik gerektiren alanlardan kaynak bölümünde istihdama katılmak isteyen adaylara İŞKUR aracılığı ile ulaşan Mercedes-Benz Türk, yapılan değerlendirmelerin ardından ilk 12 kursiyer ile eğitimlere başladı. Mercedes-Benz Türk Hoşdere Otobüs Fabrikası yerleşkesinde yer alan Teknik Eğitim Merkezi’ndeki akredite teknik eğitmenler tarafından düzenlenen eğitim programı ile eğitimlerini tamamlayarak mesleki yeterlilik belgesini alan 12 kadın kursiyer, Mercedes-Benz Türk’ün üretim sahasında kaynak operatörü olarak istihdam edildi.

Konu hakkında değerlendirme yapan Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, 1967’den bu yana Türkiye’de ağır vasıta sektörünün öncüsü bir şirket olarak, kadın istihdamına büyük önem verdiklerini söyledi. Türkiye’de hizmet, bankacılık ve finans gibi alanlarda kadın çalışan oranının yüzde 35’lerde olduğunu hatırlatan Süer Sülün, “Bizde de durum paralel. Ancak üretim sahasında bu oran oldukça düşük. İstihdam programlarımız ve kadın çalışanlara yönelik projelerimizle, sahadaki kadın çalışan oranını 2 katına çıkardık ve daha gidecek çok yolumuz var. Bu sebeple, istihdama katılmayı özendirmemiz gerekiyor. Muhakkak eğitim seviyesine dokunmamız ve özellikle kadınların da mesleki eğitime ulaşmasını sağlamamız lazım. Bu anlamda fabrikalarımızda kadın istihdamı kapsamında yürüttüğümüz projeler çok kıymetli.” dedi.  Bugün itibarıyla her bir otobüs ve kamyonun üretiminde montaj birimlerinden, boyahaneye, kaynak bölümünden kalite-kontrole, koltuk imalatından ambar-lojistik süreçlerine kadar üretimdeki tüm bölümlerde kadınların imzası olduğunu vurgulayan Süer Sülün, şöyle devam etti: “Kadınların yeteneklerinin ve potansiyellerinin ortaya çıkarılması, eşit fırsatlara ve haklara sahip olmaları için yapılan her bir çalışmanın önemi kritik. En son hayata geçirdiğimiz, üretim sahasındaki kadın çalışan adaylara yönelik “Meslek Edindirme Programı”mız da bu çalışmalardan biri ve bu bizim için de sektör için de çok kıymetli. Üretimden, operasyona, teknolojiden yönetime her alanda fırsat eşitliğini, kadınların varlığını ve istihdamını desteklemeye devam edeceğiz. Endüstride, ‘işin kaynağında’ kadınların imzasının olduğunu her zaman vurgulamaya, bu kapsamda kadınların istihdamı için çalışmaya devam edeceğiz. Uzun lafın kısası; işin cinsiyeti yok, “kadınların yapamayacağı iş yok” dedi.