Yaklaşık 3 yıl önce PSA Grubu ve FCA’nın (Fiat&Chrysler) bir araya gelmesiyle küresel bir otomotiv grubuna dönüşen Stellantis, hafif ticari araçlarda alternatif enerji seçeneklerini genişletmeye devam ediyor. 
Hızlı bir şekilde bütün hafif ticari araçlarının elektrikli versiyonlarını yola çıkaran Stellantis, 2 yıl önce ilk seri üretim hidrojen yakıt hücreli orta segmentteki hafif ticari araçlarını tanıtmıştı. Henüz hidrojenli hafif ticari araç satışlarında rakamların çok düşük olmasına rağmen Avrupa artan sıfır emisyon baskısıyla bu alandaki alternatiflerini çeşitlendirme stratejisine bağlığını koruyan Stellantis, büyük vanlarda da hidrojen teknolojisini kullanıcılarına sunmaya başlıyor.
 
Hidrojen yakıt hücreli büyük vanlarının yanı sıra, yeni dizel motora ve otomatik şanzımana kavuşan, konfor ve güvenlik donanımlarıyla yenilenen büyük hafif ticari araçlarını Frankfurt’ta Uluslararası Yılın Ticari Aracı Ödülü (IVOTY) jüri üyelerine tanıtan Stellantis Pro One yöneticileri araçla ve stratejileriyle ilgili detayları aktardılar. 

Stellantis çatısı altında satılan Citroen Jumper, Fiat Ducato, Opel-Vauxhall Movano, Peugeot Boxer ve RAM Promaster, modelleriyle bugüne kadar 8 milyona kullanıcıya ulaştıklarını kaydeden Stellantis Ticari Araçlar İş Kolu Kıdemli Başkan Yardımcısı Xavier Peugeot, bunun büyük bir başarı olduğunu kaydetti. Xavier Peugeot, satılan bu araçlarla pazarın üçte birine hakim olduklarını kaydederek en verimli ve en fonksiyonel araçları sunduklarını açıkladı. 

Xavier Peugeot, yaptığı açıklamada hem içten yanmalı motor hem elektrikli hem de hidrojenli ilk ve tek şirket olduklarını kaydederek bunun yanı sıra 2. Seviye en gelişmiş sürüş asistanlarını ve 21 teknolojiyle en yüksek ADAS sistemlerini sunduklarını da aktardı. 

Çok geniş bir seriye sahip olan büyük vanların üstyapı stratejisiyle her alanda müşteri beklentisini karşıladığını kaydeden Xavier Peugeot, büyük vanlarda alan verimliliğinde en yüksek kapasiteyi sunduklarını da sözlerine ekledi. 

Büyük vanlarda Multijet 4,0 çağı 
Stellantis Ticari Araçlar İş Birimi Ürün- Başkanı Luca Marengo ise çok markalı büyük vanlarla ilgli son yenilikleri aktardı.

Citroen Jumper, Fiat Ducato, Opel-Vauxhall Mavona, Peugeot Boxer’ın dizel versiyonlarında yeni 2,2 litrelik Multijet 4,0 motorların kullanılmaya başlandığını kaydeden Marengo, 1400 devirde maksimum torka 3,500 devirde maksimum güce ulaşan bu motorlarla yüzde 7 daha az yakıt tüketimi sağlandığını açıkladı.

Yeni otomatik şanzıman AT8
Güç aktarma konusundaki köklü değişiklerden de bahseden Marengo, tam otomatik AT8 şanzımanların 450 NM tork ile en yüksek değeri sunarken yüzde 10 emisyon ve yakıt tüketiminde tasarruf sağladığını aktardı. Stellantis uzmanlarıyla yaptığımız sohbetlerde bu güvenirliği kanıtlanmış şanzımanın Aisin tarafından üretildiği ve büyük vanlar için modifiye edildiği bilgisini aldık. 

Stellantis markalarının elektrikli büyük vanlarıyla ilgili de gelişmeleri aktaran Marengo, artık 420 km menzile ulaşan araçların 410 Nm tork değeriyle de öne çıktığını kaydetti.

Her ne kadar önceki platform üzerinde üretilse de Stellantis büyük vanları Adaptif Cruise Control (ACC), Şerit ortalama asistanı ve sıkışık trafik asistanı gibi teknolojilerin entegre çalışmasıyla segmentindeki ilk ve tek araç olarak yüksek otonom özelikleri barındırıyor. 

7 inçlik dijital gösterge ve 10 inçlik bilgi eğlence ekranları büyük vanlardaki yenilikler olarak öne çıkarken, tam Led farlar ve dijital dikiz aynası da yeni teknolojiler arasında yer alıyor. 

Bağlanabilirlik özelliklerinin yanı sıra teslimat işlerini de My Tasks filo yönetim sistemiyle yük takibine kadar sürücü ve filo yöneticilerinin kullanımına açan Stellantis, ilk defa RAM markası altında satışa sunulacak teslimat aracını da tanıttı. 6,4 metre uzunluk ve 2,8 metre yüksekliğe sahip olan bu araç yan kayar kapının öne çekilmesiyle uzun raflarla donatılmış. 

Hidrojen istasyonları Avrupa’da yetersiz, Türkiye’de hiç yok
Elektrikli araçların hızlı gelişimi ve buna paralel şarj altyapısının kurulmasına benzer bir eğilim hidrojen teknolojili araçlarda yaşanmayabilir ancak elektrikli araçların yetersiz kaldığı görevler ve elektrik altyapısı yetersiz bölgeler için hidrojen yakıtlı araçların en önemli alternatif olarak önemini arttırması bekleniyor. 

Hidrojen istasyonları konusunda Almanya ve Fransa ve Hollanda dışında pek çok ülkede altyapı sıkıntısı yaşanıyor. Türkiye’de henüz tek bir kamuya açık hidrojen dolum istasyonunun dahi olmaması ise hidrojen teknolojili araçların çok gündeme gelmemesine sebep oluyor. Ancak yine de içten yanmalı motorlu araçların sonu için 2035’i işaret eden Avrupa Birliği’nin bu yaklaşımı alternatif enerjili araçların geliştirilmesi ve ticarileştirilmesi için de en önemli unsur olmaya devam ediyor. 

Avrupa Birliği’nin bu yönde ana otoyol güzergahlarında her 200 kilometrede bir hidrojen istasyonu konumlandırma projesiyle Avrupa çapında 2030’da 500 istasyona ulaşılması planlanıyor.  Bugün ise Avrupa çapında 700 bar basınç seviyesinde yaklaşık 150 istasyon bulunuyor. Bunların yüzde 90’ı ise Almanya ve Fransa ve Hollanda’da bulunuyor. 

En Büyük Ticari Araç Fuarında Geri Sayım Başladı En Büyük Ticari Araç Fuarında Geri Sayım Başladı

Üretim arttıkça maliyet düşüyor
Avrupa’daki en ekonomik fiyatlı elektrikli büyük vanları sunduklarını söyleyen Stellantis Pro One yöneticileri, üretimde ölçeğin yakalanmasıyla bugün için çok pahalı olan hidrojen yakıt hücreli araçların maliyetlerinin de önemli ölçüde düşeceğine inandıklarını söylüyorlar. Buna örmek olarak 2 yıl önce 130,000 Euro seviyesinde satılan orta segment hafif ticari araçların fiyatlarının 75.000 Euro seviyesine geldiği açıklamasını yapıyorlar.

Stellantis yöneticileri erken başladıkları hidrojenli ticari araç yolculuklarında bir gün dizelin ortadan kalkacağını; geriye sadece elektrikli ve hidrojenli ticari araçların var olacağının da altını çizerek bugün için bu araçların satışında devlet teşviklerine ihtiyaç olduğunu vurguladılar. 

Hidrojenli büyük van serisi inceleme
Hidrojen yakıt hücreli ticari araçların seri üretimiyle Avrupa’da öncülüğe soyunan Stellantis, artık Citroen Jumper, Fiat Ducato, Opel Movano ve Peugeot Boxer modellerinin de hidrojen versiyonlarını seri üretime dahil ediyor. 

Zemine yerleştirilen 4 karbonfiber tank sayesinden aracın içten yanmalı ve elektrikli versiyonlarıyla aynı kargo hacmine sahip olan hidrojenli vanların 7 kilogramlık deposu 700 bar basınca sahip istasyonda 5 dakikada doldurulabiliyor ve 500 km menzil sağlıyor.
 
Hidrojeni yakıt olarak kullanan ve oradan gelen enerjiyle 11 Kwh’lık bataryayı şarj eden ve buradan aldığı güçle elektrikli sürüş sağlayan hidrojen yakıtlı ticari araçların sürüş dinamikleri elektrikli araçlara çok benziyor. 110 kw güç ve 410 Nm torka sahip olan araçların maksimum hızı Avrupa’daki bazı trafik ve ehliyet yönetmelikleri gereği 90 km ile sınırlandırılmış. 

17 metreküpe kadar 2 boyutta hidrojenli olarak sunulan modeller 4,250 kg toplam araç ağırlığına sahip ve 1,370 kg taşıma kapasitesi sunuyor. 

Editör: Akın Öcal