Avrupa’nın en büyük ticari araç fuarında çoğu Türkiye’de ve Romanya’da Ford Otosan tarafından üretilen ticari modellerini sergileyen Ford Pro, yeni elektrikli E-Transit Courier ile elektrikli Transit serisini tamamladı. E-Transit Courier, 300 km'ye kadar menzil, 43 kWh batarya ve 100 kW DC şarj ile siparişe açılarak E Transit, E-Transit Custom ve Transit Connect PHEV'e katıldı.
Ford Pro müşterileri gerçek zamanlı veri ve bağlantılı hizmetlerin faydalarını da IAA’da öne çıkardı. FORDLiive bağlı çalışma süresi sisteminin “güç duvarları” ve Liive Temsilcileri -üretkenliğin sinir merkezi - Ford Pro fuar standında çalışan bir Liive Center içinde sergileniyor.
Ford Pro'nun entegre çözümler paketindeki yeni geliştirmeler arasında Ford Pro Telematics yazılımında müşterilerin doğru geri ödeme ve raporlama için kişisel ve iş kilometrelerini takip etmelerine yardımcı olan yeni bir dijital seyir defteri özelliği de yer alıyor.
“Ford Pro, müşterilerine her gün bağlı araç verilerinin çalışma süresini ve üretkenliği artırabileceğini, onları işletmeleri için doğru elektrifikasyon çözümlerine yönlendirebileceğini ve geçişi olabildiğince basit hale getirmeye yardımcı olabileceğini kanıtlıyor” diyen Ford Pro Avrupa Genel Müdürü Hans Schep, ticari araç pazarıyla ilgili aralarında AutoTicari’nin de bulunduğu Uluslararası Yılın Ticari Aracı Ödülü jüri üyelerine özel açıklamalarda bulundu.
Avrupa’da elektrikli araçlarda teşviklerin ülkeden ülkeye farklılık göstermesi ve altyapı eksikliklerinden dolayı elektriklenme eğiliminde bir yavaşlama olduğunu ifade eden Schep, “Ama karbonsuzlaşma konusunda Avrupa’nın hedefleri belli ve bu yüzden doğru dengeyi bulmak için karar koruyucularla yoğun bir iletişim içindeyiz” dedi.
2026’da Ford Pro gelirlerinin yüzde 20’sinin servisten gelmesini planladıklarını kaydeden Schep, “Bugün telematik sistemleri kullanmayan küçük filolar da maliyetlerini azaltmak istiyorlar ve bu müşteriler bağlantılı hizmet kullanımını hızlandıracak” dedi.
Çinli ticari araç markalarının Avrupa’da rekabete katılmalarıyla ilgili bir soru üzerine “Rekabet müşteri için iyidir. Biz buna inanıyoruz. Yatırım unsuru olan ticari araç tarafı bineğe göre çok farklı. Bunun için ciddi bir altyapı, servisler ve müşteri ihtiyaçlarına göre araçları tamamlayacak üstyapı lazım. Biz 10 yıllarca bunu kurduk” dedi.
Schep, aynı konuyla ilgili devlet teşvikleri olmadığı takdirde rekabetin daha farklı şekilleneceğini de sözlerine ekledi.
En yüksek tork yeni Ford Ranger PHEV’de
İlk defa PHEV ile hibrit seçeneğine kavuşan Ranger’da 2.3 litrelik Ford EcoBoost benzinli motor, 75 kW elektrik motor ve 11,8 kWh (kullanılabilir) batarya ile 10 vitesli otomatik şanzıman kullanılmış. Elde edilen 690 Nm tork, şimdiye kadarki en yüksek Ranger torku olarak öne çıkıyor ve 279 PS PHEV varyantı, Ranger 3.0 litre V6 turbo dizelden bile daha fazla güç üretiyor. Yeni Modüler Hibrit Şanzıman’da Ranger PHEV'in e-motoru karter gövdesine entegre edilmiş. Bataryanın tek fazlı 16 amperlik şarj cihazıyla şarj edilmesi dört saatten az sürüyor. Ranger PHEV'de sadece elektrikli modda 45 km'nin üzerinde menzil sunuluyor.
Gazetecilere açıklamalarda bulunan Ford Ranger Avrupa Marka Müdürü James Cooper, pick-up müşterilerinin araçlarının gücüyle ilgili hassasiyete sahip olmakla birlikte elektriklenmeye de geçmek istediklerini vurguladı.
Avrupa pick-up pazarının lideri olan Ranger markasın gelişimi için müşterilerini dinlediklerini kaydeden Cooper, 1 ton yük taşıma, 3,5 ton çekiş, yüksek motor gücü ve yüksek tork taleplerinin devam ettiğini bunun yanı sıra sahip olma maliyetinin de öne çıktığını belirtti.
Pick-up kullanıcılarının yüzde 52’sinin günlük ortalama 40 km yol yaptığı bilgisini veren Cooper, Ranger PHEV ile günlük sürüşlerini sadece elektrikli olarak tamamlayabileceklerini vurguladı.