Başta treyler olmak üzere ağır ticari araçların küresel tedarikçilerinden biri olan SAF Holland, Türkiye’de pazar payını her geçen yıl arttırmaya devam ediyor. Türkiye’de Düzce fabrikasında 2016 yılında üretime başlayan SAF Holland için o yıl dönüm noktası oldu. 2017’den 2019’a kadar yıllık yaklaşık yüzde 40’lık bir büyüme oranı yakalayan SAF Holland, 2019 yılından itibaren büyüme hızını arttırarak ve yüzde 300’lük büyüme oranına ulaştı.
Üretiminin büyük kısmını ülkemizde yapan ve treyler endüstrisine sunan SAF Holland, ağırlıklı iç pazar olmak üzere ihraç pazarlara da yüksek oranlarda mal satarak 5 yılda Düzce’nin vergi rekortmenleri arasında yerini aldı.
Türkiye’de böyle bir performansla yüksek rakamlara ulaşmanın kendileri için çok sevindirici olduğunu söyleyen SAF Holland Türkiye Genel Müdürü Bilal Azizoğlu, “Biz EMEA bölgesinde Avrupa’ya bağlı olarak çalışıyoruz. Bizim buradaki çalışmalarımız merkezin de ilgisini çekiyor. Buradan müşterilere gönderilen akslarla ilgili olumsuz geri bildirim olmadığı için de SAF Holland merkezinin tesislerimize yatırım ilgisi artmaya devam ediyor” dedi.
Tedarikçi olarak Türk treyler endüstrisinin performansından olumlu etkilendiklerini belirten Azizoğlu, bu süreçte döviz kurlarının artması nedeniyle Türkiye’nin üretim maliyetlerindeki cazibesinin artmasının da etkisi olduğunu vurguluyor. 2021 yılında üretim faaliyetlerine devam ederken 2022 yılı için ilave bir yatırım kararı alındığını kaydeden Azizoğlu, gelişmeleri aktardı: “Bu yıl yeni kapasite arttırmaya yönelik yeni kaynak makinelerimiz geliyor ve montaj alanımızı genişletiyoruz. Bu yılın ikinci yarısından itibaren yine iç pazar ve ihracata yönelik olarak Türkiye’deki fabrikamızda ilk defa kampanalı dingil üretimine de başlayacağız. Kampanalı dingil daha çok damper ve ağır yük taşıyan özel treylerlerde kullanılıyor. 2023 yılına geldiğimiz zaman kapasitemizi yüzde 50 daha arttırmak istiyoruz. 2024 yılında ise bugünkü kapasitemizin yüzde 100 üzerine çıkmayı planlıyoruz. Almanya bu fabrikayı büyütme yönünde istekli ve üretimin önemli bir kısmı Türkiye’ye kaydırılacak. Düzce fabrikamızda, 2016 yılında ilk açıldığımız zaman 10.000 adet aks üretmiştik. 2021’de ise ürettiğimiz aks sayısı 50.000’e ulaştı. 2022 yılında 70-85.000 arası bir üretim planlıyoruz. 2023 yılında ise bu rakamı 100.000’e çıkarmayı planlıyoruz.”
Treyler altın çağını yaşadı
Salgından önce Türk treyler sektöründe devam eden bir durgunluk olduğunu ifade eden Azizoğlu, 2020 yılının başlarında COVID-19 salgının başlamasıyla pek çok sektörde üretimin durduğunu ve 3 aylık sıkıntılı bir dönem yaşandığını hatırlattı. Bu üç ayın sonunda Türk treyler sektörüyle birlikte kendilerinin de beklemedikleri oranda bir hareketliliğe uyandıklarını söyleyen Azizoğlu, ayrıca şunları söyledi: “2020 yılının Temmuz ayından 2021 Aralık ayına kadar hiç olmadığı kadar büyük bir iş patlaması yaşandı. Bu hareketli geçen 1,5 yılda göstergeler tavana vurdu. Bu hareketliliğin ardından otomotiv sektöründe yaşanan hammadde sorununun benzeri bir sorun bizim sektörümüzde de yaşandı. Ağırlıklı olarak çelik olmak üzere kaynaklanmış ve preslenmiş parçalarda sorun yaşandı, son dönemde ise döküm parçalarda sorun yaşandı. Türkiye’deki üretim avantajımızla müşterilerimizin hiçbirine mahcup olmadan gece gündüz çalışarak bu süreci geçirdik. Eğer o süreçte Türkiye’de üretim yerine yurtdışından aks getiriyor olsaydık, talebin zirveye çıktığı dönemde çok uzun teslim süreleriyle istediğimiz şekilde ürün tedariğini sağlayamayabilirdik.”
Türk treyler sektörünün son 1,5 yılda en iyi dönemlerinden birini yaşadığını vurgulayan Azizoğlu, son dönemde küresel sorunların etkilerinin daha ağır hissedilmeye başlandığını da açıklayarak, “Artan taleple birlikte fiyatlar yükseldi. Son aylarda savaş faktörünün de devreye girmesiyle birlikte arz azalırken talebin çok fazla olması fiyatları yükseltti. Bu durum tedarik zincirinin yeniden kırılmasına hatta zincirin tamamen dağılmasına neden oluyor. Şu anda treyler üreticileri için kritik olan EBS modülatörlerinin inanılmaz rakamlarla karaborsada satıldığını duyuyoruz” dedi.
Yüksek maliyetler sıkıntı yaratabilir
Hammadde ve enerji maliyetlerinin katlandığını söyleyen ancak Türkiye’de işçilik maliyetlerinin ihracata üretim yapan bir firma için çok önemli bir maliyet kalemi olmadığını vurgulayan Azizoğlu, sonuç olarak pazarda bir durgunluk beklentisi oluşmaya başladığını ifade etti. Maliyet artışlarının araç fiyatlarına tam olarak yansımasıyla talebin azalacağına dair bir endişe oluştuğunu da belirten Azizoğlu, şunları söyledi: “Türk lojistikçisinin yatırım iştahı devam ediyor ancak; gözler savaş nedeniyle uygulanan ambargoların genişlemesiyle birlikte o etkilerin ülkelerin iç dinamiklerine olası etkilerinde. Mayıs ayından itibaren Doğu Avrupa’da yaşanan sıkıntının, hammadde sıkıntısı ve enerji maliyetlerindeki artışlarla birlikte Avrupa’nın içlerine doğru etki edeceğini düşünüyoruz. Özellikle lojistik firmalarının ambargolarla yasaklı duruma gelmesi bir daralma yaratabilir. Yaşanan bütün bu gelişmelerle birlikte Avrupa ülkeleri özellikle Haziran ayıyla birlikte genel piyasalarda bir durgunluk bekliyor.”
Elektrikli akslar yollarda
Ticari araç endüstrisinin uluslararası tedarikçilerinden biri olarak taşımacılık sektöründeki mega trendlere uyum sağladıklarını da sözlerine ekleyen Azizoğlu, ürettikleri elektrikli aksların gelecekte emisyonların düşürülmesinde önemli rol oynayacağını vurguladı. Azizoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Almanya’daki merkezimizde çevreye duyarlı üretim, elektrikli aks gibi önemli konularda devam eden çalışmalarımız var. Elektrikli aksımız treyler tekerlekleri döndükçe üretilen elektriği depolayabiliyor ve bu elektrik özellikle frigorifik araçlarda elektrik sistemine ve soğutucu üniteye güç verebiliyor. Bu aks Avrupa’da satılmaya başlandı. Şu anda Fransa’da filolarda bu akslar kullanılmaya başlandı. Biz de Türkiye’den bir frigorifik treyler üreticisine bir takım bu aksı vererek bu ürünün lansmanını yapmak istiyoruz. Frigorifik taşımacılığın güçlü olduğu Hatay’da filoların bu aksla donatılmış bir treyleri deneyimlemesini istiyoruz. Ayrıca yine damperli araçlarda kullanılan ve zemini çamurlu ağır zeminlerde batmayı önleyecek şekilde araca ek bir güç veren elektrikli aks olarak üretilen başka gelişmiş bir modelimiz daha bulunuyor.”
Treylerde bütün parçalar ülkemizde üretilebilir
2023 yılının başında arzu ettikleri ölçüde yerlilik oranına ulaşmış olacaklarını da ifade eden Azizoğlu, treylerde kullanılan bütün parçaların yerli olmasının kişisel dileği olduğunu belirterek, “Biz Türkiye’de üretime başladığımız günden beri ürünlerimizi yerlileştiriyoruz. Türkiye’de yapılamayacak ürün olmadığını düşünüyoruz.