Otomotiv endüstrisinin tarihine eşlik eden içten yanmalı motorlu araçların en büyük dezavantajlarından biri, saldıkları sera gazları olarak öne çıkıyor. Karbondioksit içeren bu gazlar küresel ısınmaya etki ederken benzinli ve dizel arabalardan çıkan egzoz emisyonları, ayrıca karbon monoksit, kükürt dioksit ve insanlar için toksik olabilen diğer kirleticileri de atmosfere salıyor.

İlk Euro standardı 1992’de uygulamaya alındı

Avrupa Birliği Euro emisyon standartlarıyla bu egzoz emisyonlarını sınırlamak ve genel halkın sağlığını korumak için tasarlanmış katı düzenlemeleri ilk olarak 1992'de tanıtarak Euro 1’i uygulamaya almıştı. Türkiye’de, ilk olarak özellikle başta Avrupa ülkeleri olmak üzere uluslararası taşımacılık şirketlerinin tanıştığı Euro emisyon standartları, bugüne kadar belirli dönemler içinde yeni sınırlama ve kurallarla revizyondan geçirilerek daha sıkılaştırıldı. Bugün farklı alt düzenlemeleriyle uygulamada olan Euro 6 standartları ise hafif ve ağır ticari araçlar için uygulanmaya başlanması ise 2016 yılında gerçekleşiyor. Revizyonlarla sıkılaşan bu süreçte test süreçleri de sadece fabrika çıkışlı beyanla değil düzenli gerçek kullanım koşullarında emisyon testleriyle de kontrol ediliyor.

Karar tarihi daha önce ertelendi

İlk 10 Ayda Ticari Araçtaki Küçülme Dikkat Çekti İlk 10 Ayda Ticari Araçtaki Küçülme Dikkat Çekti

Başta batarya elektrikli araçlar olmak üzere alternatif yakıtlı araçların özellikle araç teknolojilerindeki ve müşteri tarafında yarattığı etkiyle bir sonraki Euro normlarının ne olacağı hakkında merak uyandırıyor. Konuyla ilgili karar verici aktör Avrupa Komisyonu, Euro 7 standartları için görüşmelerin önce 2021 yılında daha sonra ise Temmuz 2022’de yapılacağını açıklamasına rağmen bu tarih daha sonra ertelenmişti.

2025 mi olacak?

Önümüzdeki 10 yılda elektrikli ve hidrojen araçların her yıl artması beklenen satış adetlerine rağmen bu süreçte içten yanmalı motorlarda emisyon oranlarını kontrol altında tutmayı hedefleyen Avrupa Komisyonu, Euro 7 standartlarıyla ilgili önemli tarih kararını büyük ihtimalle Kasım ayında verecek.

Avrupa Komisyonu tarafından verilecek Euro 7’nin yürürlüğe girme tarihi olarak ilk başlarda 2025 yılı güçlü bir ihtimal olarak öne çıkıyordu. Yeşil Mutabakat’la bugünkü dizel teknolojilerinin yeni standartlara uyumunun çok zor olduğu değerlendirilirken otomotiv endüstrisi tarafından uygulama tarihinin biraz daha ertelenmesi talepleri de gündeme geliyor. Endüstrinin Avrupa çapındaki en büyük temsilcisi ACEA-Avrupa Otomobil Üreticileri Derneği, yeni araçlar için 2025 yılının son gününe işaret ederken bütün yeni araç satışları için 1 yıl sonrasına yani 2026 sonu-2027 yılının başının uygun olacağını kaydediyor.

Fren balatası partikülleri de gündeme gelebilir

Standartların öncelikle binek ve hafif ticari araçlar için dahi çok zorlaştırılması beklenirken, ağır ticari araçlarla ilgili bir yol izleneceğini dair bugüne kadar ipucu verilmedi. Ancak sadece araçların egzozlarından çıkan gazlar dışında özellikle ağır ticari araçların fren balatalarının neden olduğu partikül salınımına karşı da kuralların sıkılaştırılması bekleniyor. Fren balatalarından frenleme sırasında çıkan partiküllerin insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin de bilim insanları tarafından daha net bir şekilde ortaya konulması yeni standartların kapsama alanının ne kadar genişleyebileceğiyle ilgili fikir verebilir.

Yükselen standartlar alıcıya maliyet olarak yansıyor

Henüz ne zaman devreye alınacağı net olmayan Euro 7-VII standartlarının otomotiv üreticileri üzerinde AR-GE ve yeni teknolojileri kullanma üzerindeki baskılarının yanı sıra binekten hafif ve ağır ticariye kadar alıcıları da etkilemesi bekleniyor. Özellikle son dönemde yaşanan tedarik sorunları ve yüksek maliyete Euro 7 motorlu araçların satışıyla birlikte önemli bir maliyet artışının da eklenmesi bekleniyor.   

Editör: Akın Öcal